18 Mayıs 1898 tarihinde İstanbul'da doğdu. Babası Hazine-i Hassa başmüfettişi (Orman ve Maadin memuru) Süleyman Nazif, annesi ise Fatma Ruhiye Hanım'dır. İlk ve ortaöğretimine Bakırköy Rüştiyesi'nde başladı ve Hadika-i Meşveret İdadisi'nde tamamladı. Yüksek öğrenimini Tıp alanında yapmaya başladı ancak bir süre sonra Tıp Fakültesi'ni dördüncü sınıftayken bıraktı.
Gazeteciliğe adım atarak 1917-1918 yılları arasında Ati Gazetesi'nde yazı işleri memuru olarak çalıştı. Daha sonra 1922 yılında gazetenin bir temsilcisi olarak Ankara'ya gitti. Bu yıl içerisinde Kayseri Lisesi'n edebiyat öğretmeni olarak atandı ve Kayseri'ye yaptığı yolcuğunu "Han Duvarları" adlı şiirinde yazıya döktü. Daha sonra Ankara'da Muallim Mektebi'nde (1924) edebiyat öğretmenliği yaptı. İstanbul'a döndüğü zamanda ise Beşiktaş, Kabataş Lisesi, Amerikan Kız Koleji, Vefa Lisesi'nde öğretmenliğine devam etti.
1931 yılında Ankara Kız Lisesi'nde öğretmenlik yaptığı sırada Azize Hanım ile tanıştı ve evlendi. Bu evlilikten İsmet ve Yeliz adlı iki çocuğu dünyaya geldi. 1960 İhtilali'nden dolayı 16 ay kadar hapis yattı. Hapisten çıktıktan sonra ölümüne kadar sakin bir hayat geçirdi. Çok sevdiği eşinin ölümünden sonra Akdeniz'e vapurla seyahati sırasında 8 Kasım 1973 tarihinde yaşamını yitirdi. Cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.
Edebi Kişiliği
Şiire küçük yaşlarda ilgi duymaya başladı. Kendi ifadesiyle ilk şiiri "Saat"tir. Bu şiiri "Çocuk Dünyası" adında bir dergide yayımlanmıştır. İlk şiirlerini, Yahya Kemal ve Cenap Şahabettin etkisinde kalarak aruz vezniyle yazdı. İlk şiirlerin aşk ve bireysel konuları ele aldı. "Şarkın Sultanları" adlı şiiriyle edebiyat camiyasında kendisini duyurmayı başardı. Aruz vezniyle yazdığı şiirlerini "Şarkın Sultanları", "Dinle Neyden" ve "Gönülden Gönüle" adlı kitaplarında topladı. Mütakere yıllarından sonra Anadolu'ya geçerek şiir anlayışını değiştirdi ve şiirlerinde hece ölçüsünü kullanmaya başladı. Ayrıca şiir üslubunu da değiştirerek daha yalın, halkın anlayabileceği sade bir dil kullandı. Hecenin 7+7 kalıbına ses zenginliği kazandırdı. Milli edebiyatın etkisiyle birlikte Beş Hececiler topluluğunda yer aldı.
Milli edebiyatı geliştirmek için şiirlerinde yurt konularına değindi. "Sanat" adlı şiiriyle milli duruşunu gösterdi. Aynı zamanda Milli Edebiyat akımının şiirdeki poetikası niteliği taşır. bir anlayış bildirisi yayımlamış oldu. Batı etkilerinden uzak tamamiyle Türk halk şiirinin etkisinde yazdı. Milli konular dışında şiirinde aşk, tabiat, hasret, ölüm, kahramanlık gibi konulara da yer verdi. Realist ve romantik bir şair olarak tanındı. "Akbaba", "Karikatür" ve "Mizah" adlı dergilerde 800'den fazla şiiri yayımlandı.
Yurt ve ulus sevgisini işlediği tiyatrolar da yazdı. Bunun dışında öğrencisi Behçet Kemal Çağlar ile birlikte 1933 yılında Cumhuriyet'in 10.yıl marşını yazdı.
Çamlıbel'in tek romanı ise 1936 yılında kaleme aldığı "Yıldız Yağmuru"dur. "Tevfik Fikret Hayatı ve Eserleri" adında da biyografi çalışması bulunmaktadır.
Eserleri
Şiir
- "Şarkın Sultanları" (1918)
- "Dinle Neyden" (1919)
- "Gönülden Gönüle" (İstanbul 1919)
- "Çoban Çeşmesi" (1926)
- "Suda Halkalar" (l 1928)
- "Bir Ömür Böyle Geçti" (1932)
- "Elimle Seçtiklerim" (1934)
- "Boğaziçi Şarkısı" (Sadettin Kaynak ile birlikte, 1936)
- "Tatlı Sert" (mizahi şiirler, 1938)
- "Akıncı Türküleri" (1938)
- "Akarsu" (1940)
- "Heyecan ve Sükûn" (1959)
- "Zindan Duvarları" (kıta tarzında şiirler, 1967)
- "Han Duvarları" (İstanbul 1969).
- "Zafer Türküsü"
Tiyatro
- "İlk Göz Ağrısı" (1922)
- "Sevk-i Tabii" (basılmamış eseridir)
- "Canavar" (1926)
- "Akın" (1932)
- "Özyurt" (1932)
- "Kahraman" (1933)
- "Ateş" (1939)
- "Dev Aynası" (1945’te oynanmıştır ancak basılmamış eseridir)
- "Yayla Kartalı" (1945)
Roman
- "Yıldız Yağmuru" (1936)
Biyografi
- "Tevfik Fikret, Hayatı ve Eserleri" (1937)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder